Mersin iline bağlı Silifke ilçesi sınırları içerisindeki Paslı antik yerleşimi, sahilden iç bölgelere giden antik yol rotası üzerindedir, antik Dağlık Kilikia bölgesinde Korasion’un khorasında yer almaktadır ve bugün Susanoğlu kasabasının yaklaşık 10 km. kuzey batısındadır. Yerleşimde çok sayıda arkeolojik kalıntıntı tespit edilmiştir ve bunlar Paslı’nın bölgede Hellenistik Dönem’de kurulan kale yerleşimlerden biri olduğunu ve varlığını Hellenistik Dönem sonrasında da devam ettirdiğini gösterir. Ayrıca, yerleşimin, bölgenin tarihsel süreciyle uyumlu bir şekilde Roma Dönemi’nden itibaren kırsal karakterinin öne çıktığı da sahip olduğu kalıntılardan anlaşılmaktadır.
Paslı vadi kenarında tepelik bir alana kurulmuştur (fig 2). Kurulu olduğu bu alan bir sur duvarıyla çevrilidir (fig 3). Yerleşimin kuzeyinde doğu-batı doğrultulu olarak izlenebilen polygonal duvar örgüsüne sahip sur duvarı üzerinde, kare planlı bir kule de yer almaktadır ve hem surun hem de kulenin korunan bölümlerinde mazgal delikleri de görülmektedir. Surun izlerini batıda vadi kenarına kadar 45 m. uzunluğunda izleyebilmek mümkündür.
Yerleşimin kayalık kuzey yamaçlarının nekropolis olarak kullanıldığı tespit edilmiştir ve buradaki mezarlar ve mezar anıtlarının sahip oldukları çeşitlilik bölgedeki zenginliği ortaya koyar. Bunlar arasında iki aedicula mezar, bir hyposorium’lu lahit, on dokuz chamosorium, iki kaya lahti ve bir de podyumlu mezar anıtı tespit edilmiştir. Paslı’da, yerleşim içerisinde podyumlu bir anıt mezar tespit edilmiştir ve bu bir hyposorium’a sahiptir. Bölgede bu boyutlarda tapınak mezar örnekleri olmasına karşın, bu tipte bir hyposorium’a sahip podyumlu bir mezar anıtının varlığı bilinmez.
Paslı’da yerleşimin içine dağılmış yedi zeytinyağı atölyesi tespit edilmiştir. Bu atölyelerin gerek duvar örgü teknikleri gerekse de yerleşim içerisindeki konumları, Hellenistik Dönem sonrasında buraya eklendiklerine işaret etmektedir ve yerleşimin sahip olduğu kırsal karakteri yansıtmaları açısından dikkat çekicidirler.
Paslı’da yerleşimin kuzeyinde sur duvarının hemen dışında büyük bir eve ait kalıntılar bulunmaktadır. Bu yapının yaklaşık olarak 700 m2 ölçülerinde oturum alanına sahip ve dikdörtgen planlı olduğu tespit edilmiştir. Yapının yaklaşık 300 m2’ sini bir avlunun kapladığı görülür. Yüksek duvarlara sahip yapının girişin güney doğu yöndedir.
Paslı’da yaklaşık olarak 50-60 konutun varlığı izlenebilmektedir. Bunlar yerleşimin kuzey yamaçlarında ve surun içindeki alanda yer almaktadırlar, ancak tahribat bu konutların planlarının anlaşılmasına imkan sağlamaz. Yerleşimin bir planlamaya sahip olduğu, kuzey yamaçlardaki konutlar arasında izlenebilen taş döşeli sokağın varlığından ve yamaçlardaki kayalara oyulmuş merdivenlerden anlaşılmaktadır.
Yerleşimde araziye yayılmış şekilde çok sayıda sarnıç da tespit edilmiştir. Çeşmeler ise yerleşimdeki dikkat çekici yapılanmalardır. Bunlardan biri çiftlik evinin avlusundaki sarnıcın önüne kemerli bir niş şeklinde anakayaya oyularak inşa edilmiştir
Paslı’da tespit edilen arkeolojik kanıtlar yerleşimin Hellenistik Dönem’de başlayan ve Bizans Dönemi’nde de devam eden bir iskana sahip olduğunu kanıtlar. Yerleşimdeki sur ve kule, yerleşimin Olba Territoriumundaki Hellenistik Dönem savunma ve yerleşim sisteminin bir parçası olduğunun kanıtıdır. Benzer çok sayıda yerleşim bölgede görülür; bunlar kurulu oldukları akropol konumları, antik yol rotaları üzerinde olmaları, surlarla çevrili olmaları ve kulelere sahip olmaları gibi ortak özellikler taşırlar ve bu özellikleriyle savunma (garnizon) amaçlı yapılanmalardır.
Paslı’nın sahip olduğu coğrafi şartların yerleşim düzenlemesinin şekillenmesinde ve yerleşimin kırsal bir karakter kazanmasında rol oynadığı anlaşılmaktadır. Yerleşimin kurulu olduğu yer vadi kenarında ve sahilden iç bölgelere giden yol rotası üzerindedir. Bu konumun, bölgedeki Hellenistik Dönem yerleşim düzenlemesini etkileyen ana şartlardan biri olduğu ve dönemin kale yerleşimleri için bu tür vadi kenarındaki akropol konumun tercih edildiği bilinmektedir. Bölgenin sahip olduğu sahil ve iç bölgeler arasında ulaşıma imkan tanıyan vadilerin varlığı Hellenistik Dönem sonrasında da yerleşim düzenlemelerini etkilemiştir. Bu vadilerin üzerlerinin ve içlerinin dönemler boyunca yol olarak kullanıldığına dair çok sayıda arkeolojik ve epigrafik kanıt tespit edilmiş olması önemlidir. Bölgedeki kırsal yerleşimlerin de bu yolların etrafında geliştikleri ve iç bölgelerdeki ürünleri sahile taşımak için bu avantajı kullandıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca, sahildeki antik kentlerin khora’larında çok sayıda kırsal yerleşimin yeraldığı ve Paslı’nın da sahip olduğu özellikleriyle sahildeki Korasion’un khora’sındaki kırsal yerleşimlerden biri olduğu anlaşılmaktadır.
Literatür
Ü. AYDINOĞLU, “Paslı: Dağlık Kilikia’da Bir Kırsal Yerleşimin Değişim Süreci”, OLBA XXI (2013), 71-100.